Namazda şehâdet parmağını kaldırmanın hükmü
Namazın ilk ve son oturuşlarında Tehıyyât sırasında “eşhedü en lâilâhe” ifadesinin sonunda sağ elin şehâdet parmağının kaldırıp, “illâllah” derken de indirilmesinin sünnet olup olmadığı konusu Hanefi alimleri arasında tartışmalıdır. Özellikle Hafızüddin en-Nesefî, Tumurtâşî, Sadruşşeria gibi Hanefi fakihleri “namazın sükünet ve vakar üzere bina edildiğini” gerekçe göstererek bunun yapılmaması gereken bir amel olduğunu savunurken Burhanü’ş-şeria, Aynî, İbnü’l-Hümâm, İbrahim Halebî, Siğnâkî, Şürünbülâlî gibi alimlerin de aralarında bulunduğu alimlerin çoğunluğu şehâdet parmağını kaldırırken serçe ve yüzük parmaklarının yumulması, orta ve baş parmağın halka olacak şekilde birleştirmesinin sünnet olduğunu belirtmişlerdir. Dolayısıyla Hanefiler “parmakları yummadan şehâdet parmağını kaldırma” şeklindeki bir uygulamanın mezhepte tercih edilen görüşlere uygun olmadığı anlaşılmaktadır.[1]
Hanefilerin dışında kalan üç mezhepte sünnet olmakla beraber Maliki mezhebinde şehâdet parmağı kaldırıldıktan sonra tahıyyâtın sonuna kadar sağa sola doğru sallanması sünnet kabul edilmektedir. Parmağın kaldırılmasının hikmeti ise tevhide işaret etmesi ve bunun da şeytanı rahatsız ettiğinden dolayıdır. Nitekim bir hadiste “Parmakla işaret şeytanı kovar”[2] buyurulmuştur.
[1] Muhammed Emin İbn Âbidîn, Mecmûatu Resâili İbn Âbidîn, 121-
[2] و هي مِذْعَرَة