Akit öncesi kapora almak câiz mi?

Akit öncesi kapora almak câiz mi?

İslam âlimlerinin çoğunluğu Resûlüllah Efendimiz (sav) kaporalı satışı (urbân) yasaklamıştır.[1] hadisini esas alarak böyle bir satışı câiz görmemişlerdir. Kapora, akit öncesi karşı tarafın ciddiyet ve kararlılığının test edilmesinin yanı sıra karşı tarafın sudan bahanelerle akitten caymasını engelleyen emniyet sibobudur. Tüm bu faydalarına rağmen İslâm hukuku açısından kapora, karşılığında herhangi bir mal veya hizmet olmayan bir bedeldir. Dolayısıyla satıcının “Efendim sen kapora vermeseydin ben bu malı satacaktım. Beni zarara uğrattın. Bu sebeple bu parayı iade etmiyorum” gibi bir söz söyleme hakkı olmadığı gibi aldığı kaporayı iade etmesi gerekir. Zira ticaretin faizli işlemden ayrıldığı en önemli özelliği her daim kâr ve zarar etme riski taşımasıdır. İnsan bazen kazanır bazen kaybeder. Her zaman kazanma hırsı bir zaman sonra insanı faiz girdabına çeker. Halbuki rızkı yani müşteriyi yollayan Allah’tır. Nitekim âyeti kerîme’de “Biz sizi rızıklandırıyoruz”[2] buyurulmaktadır. Dolayısıyla kapımıza gelen her müşterinin alıcı olacağını garanti edemeyeceğimiz gibi sonunda kâr elde edebileceğimizi de söyleyemeyiz. Bu sadece bir temenniden ibarettir.

[1]  Ebû Dâvûd, “Buyû`”, 67; İbn Mâce, “Ticarât”, 22; Muvattâ, “Buyû`”, 1; ‌نَهَى ‌رَسُولُ ‌اللَّهِ ‌صَلَّى ‌اللَّهُ ‌عَلَيْهِ ‌وَسَلَّمَ ‌عَنْ ‌بَيْعِ ‌الْعُرْبَانِ

[2]  En’âm, 151.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir