Sağlık, ev veya taşıt sigortası yaptırmak câiz mi?

Sağlık, ev veya taşıt sigortası yaptırmak câiz mi?

Sigorta, kuruluşu itibariyle câiz değildir. Zira sigorta işleminde kişiler kuruma karşılığı belli olmayan bir bedel ödemektedir. Hâlbuki ticari akitlerde bedellerin (para ve malın) muayyen olması gerekir. Bu açıdan bakılınca işlem kumara benzemiş olmaktadır. Ayrıca bu işlemleri genelde bankalar yaptığından dolayı sigorta faizle iç içe yürütülmektedir. Bugün toplumda “devlet sigortası câiz, özel sağlık sigortası câiz değil” gibi bir algı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Hâlbuki devlet kimseye sormadan emeğin karşılığını zorunlu olarak kesiyor ve onu işletiyor. Bu sebeple ortada haksız bir emek kesintisi söz konusudur. Dolayısıyla mevcut sigortaya alternatif olabilecek olan “İslâmî sigorta (tekâfül)[1] sisteminin devlet desteğiyle geliştirilerek bu haksız kazancın sonlandırılması gerekir. Zira Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’de “İyilik ve takva hususunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın.”[2] buyurmaktadır. Bundan hareketle Müslümanların kooperatif türü bir yardımlaşma fonu oluşturmaları gerekir. Mesela Pakistan, Malezya ve Endonezya örneklerinde olduğu gibi her ay sigorta bedeli olarak toplanan paralar oluşturulan havuzda toplanmakta ve daha sonra da belirli ticari işlerde kullanılmaktadır. Dolayısıyla bu şekilde hem mudilerin malları sigortalanmış hem de yatırdıkları bedeller kâr getiren bir sermayeye dönüşmüş olur. İdeal olan budur. Bugün devletin uyguladığı zorunlu sağlık, araç ve mesken sigortaları belki devletin, kişinin rızasına bakmadan tek taraflı mecbur kılması sebebiyle mazur görülebilir. Fakat isteğe bağlı emeklilik veya sağlık sigortası yani özel sigorta tamamen faiz üzere kurulu bir yapı oluşturduğu için câiz değildir. Bazıları bugünkü sigorta işlemini İslâm hukukundaki velâ-i muvâlât[3] akdine benzeterek câiz görseler de bu yaklaşımın da sağlıklı olmadığı görülmektedir. Bu hususta yapılması gerekli olan şey bir an önce “tekâfül” sisteminin uygulanabilirliği için yasal düzenlemelerin yapılmasıdır.

[1] İslâmî sigorta (tekâfül), “Belirli rizikolara maruz şahısların bu rizikoların gerçekleşmesiyle ortaya çıkacak zararların telafisi hususunda gönüllülük esasına dayalı olarak yaptıkları sözleşme” şeklinde tanımlanmaktadır.

[2]  Mâide, 2; “وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوٰىۖ وَلَا تَعَاوَنُوا عَلَى الْاِثْمِ وَالْعُدْوَانِۖ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ ”

[3]  Bir tür yardımlaşma aktidir. Dâvûdoğlu, Ahmed. Selamet Yolları, (İstanbul: Sönmez Neşriyat, 1966), 3: 27.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir