Ramazan davulcusunun para toplaması câiz mi?

Ramazan davulcusunun para toplaması câiz mi?

Hz. Peygamber (s.a) döneminde ramazan gecelerinde sahur vaktinde iki ezan okunurdu. Birincisi insanları sahura kaldırmak için Bilal Habeşi (r.a) tarafından, ikincisini ise imsak vaktini bildirmek için Ümmü Mektum (r.a) tarafından okunurdu. Yani insanlar sahura da ezanla kaldırılırdı. Hâlbuki o dönemde davul ve zurna türü çalgılar da biliniyordu. Fakat bunlar yerine İslâm’ın şiarı olan ezan tercih edilmiştir. Davul ise Türklerin eski dinleri olan Şamanlık’ta dinsel törenler sırasında çalınmaktaydı. Şaman din adamları davul çalarak kötü ruhları kovduklarına inanırlardı. Bu sebeple mübarek ramazan gecelerinde davulun kullanılması bir cahiliye âdeti, batıl bir gelenektir.

Malum olduğu üzere eskiden çalar saat ve alarm olmadığı için davulcunun davulu insanları sahura kaldırmada etkin bir role sahipti. Fakat bugün cep telefonu ve çalar saat sayesinde davulun pek fonksiyonu kalmamıştır.  Bu sebeple şehirlerde hatta köylerde dahi neredeyse hiç kimse davul sesine güvenerek sahura kalkmamaktadır. Ayrıca yüksek apartmanların 4. ve 5. katından sonraki dairelerde uyuyan kişileri uyandırması neredeyse imkânsızdır. Dolayısıyla davulcu ve davulun sesini duymayanlardan bahşiş talep etmesi tamamen bir haksızlıktır. Eskiden ramazan davulcusu köyün en ihtiyaç sahipleri arasından seçilirken günümüzde bu durum ihale usulüne dönüşmüş durumdadır. Peşin olarak mahalle muhtarına en fazla parayı veren, ihaleyi kazanmaktadır.

Bu durumda davulcu öncelikle muhtara verdiği avantayı kurtarmayı daha sonra da kendi avantasını çıkarma peşine düşmektedir. Davulcu öncelikle ramazanın ilk iki haftasında ücret toplamaya başlar. Şayet işler umduğu gibi gitmeyecek olursa ramazanın sonlarına doğru ve bayram günü de dâhil olmak üzere iki kez daha toplamaya çalışır. Bazen de korsan davulcu işin içine girer ki bu da ayrı bir sıkıntı. Gece iki üç saatlik bir iş karşılığında bu kadar meblağın toplanması hukuki açıdan da problemlidir. Diğer bir önemli husus da davulcu tüm mahalleyi dolanabilmesi için imsakten en az iki saat önce işe başlıyor ki bazı insanları vaktinden çok önce kaldırarak hakka girmektedir. Zira sabah işe gidecek pek çok insan uyku problemi yaşamış olacaktır. Aslında halkın çoğu bu yanlış uygulamanın farkındadır. Şöyle ki eskiden davulcu para toplarken davulunu çalarak toplardı. Bunu duyanların bir kısmı para vermemek için kapıyı açmazdı. Bu durumun farkına varan davulcular uyanıklık yapıp parayı toplarken davul çalmadan baskın yaparak kapıya dikilmektedirler. Bu şekil kapıda yakalanan ev sahibi her ne kadar “bozuk yok” diyerek işi savuşturmaya çalışsa da davulcular her türlü parayı bozacak şekilde hazır gelmektedirler.

Yukarıda zikrettiğimiz sebeplerden dolayı davulcuların para toplaması meselesi haksız bir kazanç olarak görünmektedir. Bu yüzden olsa gerek ki bazı şehirlerde davulcuların parasını belediye karşılamaktadır. “Ramazan davulu bir gelenektir, devam ettirilmelidir.” şeklindeki yaklaşımlar ise İslâmî bir anlayışı temsil etmemektedir. Kısacası Diyanetin davul yerine ezan okutarak asr-ı saadetteki sünneti ihya etmesi, böylelikle haksız bir şekilde halkı haraca bağlayan rant şebekesini ortadan kaldırması gerekir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir