Rukye Yapmak Câiz mi?
Rukye Yapmak Câiz mi?
Rukye (الرُقْيَة), kişinin Kur’an-ı Kerim’den bazı ayet veya sureleri okuyarak tedavi yapmasıdır. Nitekim Allah Teala Kur’an-ı Kerim’in müminler için hidayet ve rahmet olması yanında maddi ve manevi rahatsızlıklar için de şifâ olduğunu bildirmektedir: “Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt, kalplerdeki hastalıklara bir şifa, inananlara bir rehber ve rahmet gelmiştir.”[1]
Bu konuda Efendimiz (s.a) pek çok uygulaması söz konusudur. Mesela Efendimiz (s.a) geceleri yatağında uyumadan önce ve rahatsızlandığı vakitlerde kendisine rukye yapmıştır. Hz. Aişe (r.a) rivayetine göre “Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- hastalığa yakalandığı zaman, kendi üzerine İhlas, Felak ve Nas sûrelerini (Muavvizât’ı) okur ve üfürürdü. Sancısı (ağrısı) arttığı zaman ise ben onun üzerine okurdum. Bereket ümit ederek eliyle de onun vücudunu meshederdim.”[2] buyurmaktadır.
“Peygamber (s.a) Hasan ve Hüseyin’e rukye yapar ve şöyle derdi: “Babanız (İbrahim -aleyhisselâm-, oğulları) İsmail ve İshak’a rukye yapar ve şöyle duâ ederdi: “Her şeytanın, her zehirli hayvanın ve nazar eden her gözün şerrinden, Allah’ın noksansız sözlerine (isimlerine, sıfatlarına ve Kur’an âyetlerine) sığınırım.” [3]
Nitekim Allah Teala “En güzel isimler Allah’ındır; bu güzel isimlerle O’na dua edin”[4] buyurmak suretiyle Esamü’l-Hüsna ile de rukye yapılabileceğine işaret etmektedir.
Rukye Niçin Yapılır?
Rukye, Felak ve Nas surelerinde de zikredildiği gibi insan ve cinlerin şerrinden korunmak maksadıyla yapılır. Nitekim Felak suresinde وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِۙ “Düğümlere üfürenlerin şerrinden” ifadesiyle insanlara sihir yapanlarından Allaha sığınılması emredilmektedir.
Bu da sihirin varlığını açıkça ortaya koymaktadır. Nitekim Hz. Aişe’nin haber verdiğine göre Benî Züreyk Yahudîlerinden Lebid b. el-A’sam tarafından Hz. Peygamber’e (s.a) sihir yapılmıştır. Hz. Peygamber’in 11 saç telinin bir ipe düğümlenmesiyle yapılan bu büyü neticesinde Efendimiz rahatsızlanmıştır. Daha sonra Efendimize yapılan bu sihir rüya yoluyla bildirilmiş, o da saklı olduğu kuyudan getirtmiş, Hz Aişe (r.a) validemiz de rukye yaparak (İhlas, Felak ve Nas surelerini okuyarak) elleriyle tek tek düğümleri çözmüş, büyüyü bozmuştur.
Ayrıca Efendimizin (s.a)“Göz değmesi haktır. Dövmeyi yasakladı”[5] mealindeki hadisi de yukarıdaki rivayetleri teyit etmektedir.
Kısacası Müslümanların şifâ verenin (eş-Şâfî/الشافي) sadece Allah olduğunu ikrar ederek bereketlenme kastıyla rukye yapması sünnettir. Rukyede asıl olan kişinin kendisinin Kur’an’dan okumalar yapmasıdır. Kur’an okuyamayan veya şifa ayetlerini ezberinde tutamayan kişilerin naylon vs. sararak muska (aslı nüsha/نُسْخَة) takması câizdir. Ev veya iş yerlerinde kötü maksatla yazılmış olduğu anlaşılan muskaların yakılarak ortadan kaldırılması gerekir. Rukye yapan kişinin pazarlık yaparak belirli bir ücret alması câiz değildir. Fakat kişilerin gönülden verdikleri şeyleri alması mubah görülmüştür.
Bu meyanda özellikle kadınların kahve içtikten sonra kahve falı bakmaları veya medyum ve astrolog sitelerini takip edip, vakitlerini bunlarla geçirmeleri haramdır. Bu tip insanlar gelecekten haber verdiklerinden dolayı bunlara inanmanın insanı küfre götürebileceği de unutulmamalıdır. Bazı insanların yaptığı gibi kafir cinler vasıtasıyla kötülük, fitne-fesat maksadıyla muska yazdırması büyük haramlardan sayılmaktadır.
[1] Yunus, 57; (يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَٓاءَتْكُمْ مَوْعِظَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَشِفَٓاءٌ لِمَا فِي الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَ)
[2] Buhârî, “Fazâilü’l-Kur’an”, 14; Müslim, “Selâm”, 20 (أَنَّ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ، إِذَا اشْتَكَى، يَقْرَأُ عَلَى نَفْسِهِ بِالْمَعَوِّذَاتِ، وَيَنْفُثُ فَلَمَّا اشْتَدَّ وَجَعُهُ كُنْتُ أَقْرَأُ عَلَيْهِ، وَأَمَسَحُ بِيَدِهِ، رَجَاءَ بَرَكَتِهَا)
[3] Buhârî, (3191).
[4] A’raf, 180.
[5] الْعَيْنُ حَقٌّ وَنَهَى عَنْ الْوَشْمِ