Allah Teala Müslümanlara domuz eti yemeyi hatta domuzdan üretilen eşyaları kullanmayı kesin kez haram kılmıştır. Bu konuda gerek Kur’ân-ı Kerim’de gerekse hadis-i şeriflerde açık deliller yer almaktadır.

Ayetler:

• “Allah sizlere yalnız leşi, kanı, domuz etini, bir de Allah’tan başkası adına kesilenleri haram kıldı.”[1]
• “Leş, kan, domuz eti, Allah’tan başkasının adı anılarak kesilen… hayvanlar sizin için haram kılınmıştır.”[2]
• “Ancak leş veya akıtılmış kan, yahut domuz eti ki bunlar pistir, yahut doğru yoldan çıkarak, Allah’tan başkasının adı anılarak kesilen hayvanların yenmesi haramdır… ”[3]

• “O, pis olan bütün şeyleri insanlara haram kılar.”[4]
• “Ey iman edenler, size rızık olarak verilenlerin temiz olanlarından yiyiniz.”[5]

 Hadisler:

Allah, insanlara rızıkların helal ve temiz (tayyib) olanlarından yiyip içmesini ve şükrünü eda etmesini emretmektedir.[6] Allah temiz ve pak olduğundan ibadetinde katıksız, duru ve pak olanını sever. Saf ve temiz ibadet ise içi dışı tertemiz olan kişiden sadır olur. Bu sebeple helal hatta şüphesiz yemek-içmek duânın ve ibadetin kabulüne bir alamettir. Haram yemek ise mahşer günü reddedilmesine sebep olur. Nitekim Efendimiz (s.a) şöyle buyurmuştur:

• “Bu kimsenin yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, haramla beslenmiş, duası nasıl kabul olunsun?”[7]

Domuz etinin, 7 Temmuz 2006 tarihli Resmî Gazete, 26221 sayılı Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın hazırladığı Türk Gıda Kodeksi-Çiğ Kırmızı Et ve Hazırlanmış Kırmızı Et Karışımları Tebliği’yle kasaplık et statüsüne sokulması ve 31 Aralık 2020 tarih ve 3350 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile ithal edilirken Gümrük Vergisi’nin düşürülmesi domuz etinin yaygınlaşması ve meşrulaşmasının önünü açmıştır.

Ayrıca domuzların hızlı üreme kapasitesi ve kolay beslenebilir olmaları, bu hayvanların yetiştiriciliğini cazip kılmıştır. Bir domuz yılda 2-3 kez doğum yapabilmekte ve her seferinde 15-20 yavru dünyaya getirebilmektedir.

Hem otobur, hem de etobur olması hasebiyle bitki kökleri, sebze, meyve, sürüngen ve böceklere kadar neredeyse bulduğu her şeyi yiyen pis bir menüye sahip bu hayvan ‘trişin’ ya da ‘trişinellozis’ parazitini vücudunda barındırmaktadır. Bu mikrop domuzlara zarar vermese de bulaştığı insanlarda ölümcül hastalıklara yol açabilmektedir.[8]

GİMDES’in verilerine göre, Türkiye’de yıllık domuz eti tüketimi yaklaşık 3 milyon kilogram civarındadır.[9] Bazı sitelerde ise en az 3 milyon ton domuz eti üretilmektedir. Çoğunlukla turistik otellerin yanı sıra kıyma, sosis, sucuk, salam, pastırma, pizza ve döner gibi sipariş usulü iç piyasada tüketilen domuz etinden şiddetle sakınılması gerekmektedir. Son dönemlerde medyada şehirlere kadar inen domuz sürüleri ve insanların sessiz kalması hatta onlara yiyecek vererek beslediğine dair haberlerin domuza karşı olan toplumsal hassasiyeti yıkma gayretleri olduğunu fark etmemiz gerekir.

[1] Bakara, 2/173; Nahl, 16/115.

[2] Mâide, 5/3.

[3] En’âm, 6/145.

[4] Arâf, 7/157.

[5] Tâhâ, 20/81.

[6] Tâhâ, 20/81.

[7] Müslim, Tirmizî, Ahmed b. Hanbel

[8]https://www.health.ny.gov/diseases/communicable/trichinosis/;https://serbestiyet.com/haberler/kofteci-yusufun-kullandigi-domuz-eti-yaban-domuzu-mu-ciftlik-domuzu-mu-ciftlik-domuzunun-eti-dana-etinden-pahali-184136/

[9] https://www.gimdes.org/turkiyede-domuz-eti-yemeyen-kalmis-midir.htm