İlgili Kategori
Yazar: fetva

Alkış bir gelenek midir?

Alkış bir gelenek midir?

Türkçe alkamak “övmek, medh ü senâ etmek; şükretmek, hamdetmek” kökünden gelen ve Kâşgarlı Mahmud tarafından Hz. Peygamber’e getirilen salavat anlamında da kullanılan (Dîvânü lugāti’t-Türk Tercümesi, I, 97) alkış kelimesi, bugün sadece el çırpmak suretiyle ifade edilen takdir gösterisinin adı olarak kullanılmaktadır. Türk-İslâm tarihinde ise devlet büyüklerine karşı törenlerde söylenen övgü, şükür ve iyi dilek sözlerine alkış adı verilmiştir.[1] Kur’ân-ı Kerim’de alkış (تَصْفِيق / avuç içlerini birbirine vurma) manasında (تَصْدِيَة) kelimesi kullanılmıştır. Nitekim cahiliye döneminde bazı erkek ve kadın müşriklerin Beytullah’ı çıplak olarak tavaf ettikleri…

Devamını Oku Devamını Oku

Sözlenme veya nişanlanmanın hukûkî durumu

Sözlenme veya nişanlanmanın hukûkî durumu

Evlenme vaadiyle iki kişinin nişanlanması/yüzük takması işlemine İslâm hukukunda “hıtbe” adı verilir. Tarafların birbirini daha iyi tanıyabilmelerine fırsat sağlayan bu duruma hemen hemen tüm toplumlarda rastlamak mümkündür. Fakat İslâm bu uygulamayı gerek örfî gerekse şer’î birtakım hükümlerle sınırlandırmıştır. Öncelikle nikâh akdi gerçekleşmediği için sadece nişanlanma, taraflar arasında herhangi bir mahremiyet serbestliği meydana getirmez. Bu sebeple sözlü veya nişanlıların düğün hazırlıkları ve benzeri zaruri şeylerin dışında halka açık alanlarda dahi olsa gezip tozmaları, yiyip içmeleri flört sayılacağından haramdır. Dolayısıyla uzun süreli…

Devamını Oku Devamını Oku

Müzik, ruhun gıdası mıdır?

Müzik, ruhun gıdası mıdır?

  “Müzik ruhun gıdasıdır” sözü, Antik Yunan filozofu Sokrates’e aittir. Heykeltıraş bir adamın oğlu olan Sokrates, MÖ. 399 yılında açılan bir dava ile Yunanistan’a yeni tanrılar getirmeye çalışmakla suçlanmış ve ölüme mahkûm edilmiştir. Bunun üzerine kendisi de zehir içerek intihar etmiştir. Pek çok Müslümanın ağzında yalan yanlış, düşünmeden naklettiği “Müzik ruhun gıdasıdır” sözü batıl ve söylenmesi haram bir sözdür. Zira insan, ruh ve nefisten ibarettir. Felsefeciler felsefelerini İslâm inancı üzerine bina etmediklerinden, insanın nefsini hesaba katmadıklarından müziğin ruhun gıdası olduğunu iddia…

Devamını Oku Devamını Oku

“Geceleyin ev süpürmek fakirliğe sebep olur” sözü hadis midir?

“Geceleyin ev süpürmek fakirliğe sebep olur” sözü hadis midir?

Halk arasında fakirliğe sebebiyet veren şeyler zikredilmektedir. Mesela “gece ev süpürmek” “gece tırnak kesmek” “ayakta elbise veya çorap giymek”, “kişinin üzerindeki elbiseyi dikmesi.” İslâm âlimleri, Kur’ân ve sünnetin dışındaki dini maksatlı uygulamaları prensip olarak bidat şeklinde tanımlamaktadır. Şayet bu gibi rivayetleri nakledenler zayıf da olsa bir hadise dayandırıyorsa bunu inkâr etmek, bidat saymak doğru olmaz. Buna ilaveten şunu da belirtmekte fayda var ki hadis olmadığı halde bir kısım İslâm aliminin tecrübeye dayalı olarak naklettiği bazı uygulamaların inkâr edilmemesi gerekir. Fakat bunun…

Devamını Oku Devamını Oku

Müstehcen veya Din alaya alan fıkraları dinlemek caiz midir?

Müstehcen veya Din alaya alan fıkraları dinlemek caiz midir?

İslam, insanı kemalata ulaştıracak güzel söz ve fiilleri emrederken her türlü rezil ve çirkin davranışı da yasaklamıştır. Bu meyanda Allah Teala“(Sakın) Zinaya yaklaşmayın (sizi fuhşa sürükleyecek yayın ve yasaklardan da sakının). Gerçekten o çirkin bir hayâsızlık ve kötü bir yoldur.” [1] “İster açık olsun ister gizli, fuhşiyata (kötülüğün ve ahlaksızlığın her çeşidine) yaklaşmayın![2] “İnananlar arasında hayasızlığın, kötü söz ve davranışın yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da ahirette de acı veren bir azab vardır. (Her şeyi) Allah bilir; siz bilmezsiniz.”[3] mealindeki âyetlerle zinayı…

Devamını Oku Devamını Oku

Maaş ve bursları bankadan almak caiz mi? Nasıl bir tavır sergilemeli?

Maaş ve bursları bankadan almak caiz mi? Nasıl bir tavır sergilemeli?

Müslüman bir kimsenin bu hususta temel yaklaşımı faizli bankalarla hiçbir şekilde münasebete girmemesi şeklinde olmalıdır. Maaş ve bursların banka ile ilişkilerimizi zaruri kıldığını söyleyebilsek de gelen maaş ve bursları bankada bırakmak ve üstüne üstlük kredi veya alışveriş kartı kullanmak bankayla müşterek çalışmak, faizli işlemlerine sermaye sağlamak demektir. Bu ise asla câiz değildir. Nitekim Allah Teâla “Günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın”[1] buyurulmaktadır. Zira bankada bekletilen paralar bankanın başkalarına faiz olarak verdiği mevduatlar anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bir kimsenin “ben bankadan faiz almıyorum…

Devamını Oku Devamını Oku

Akit öncesi kapora almak câiz mi?

Akit öncesi kapora almak câiz mi?

İslam âlimlerinin çoğunluğu “Resûlüllah Efendimiz (sav) kaporalı satışı (urbân) yasaklamıştır.”[1] hadisini esas alarak böyle bir satışı câiz görmemişlerdir. Kapora, akit öncesi karşı tarafın ciddiyet ve kararlılığının test edilmesinin yanı sıra karşı tarafın sudan bahanelerle akitten caymasını engelleyen emniyet sibobudur. Tüm bu faydalarına rağmen İslâm hukuku açısından kapora, karşılığında herhangi bir mal veya hizmet olmayan bir bedeldir. Dolayısıyla satıcının “Efendim sen kapora vermeseydin ben bu malı satacaktım. Beni zarara uğrattın. Bu sebeple bu parayı iade etmiyorum” gibi bir söz söyleme hakkı…

Devamını Oku Devamını Oku