İlgili Kategori
Yazar: fetva

Oruca niyet eden hamilenin orucunu bozması kefâret gerektirir mi?

Oruca niyet eden hamilenin orucunu bozması kefâret gerektirir mi?

Şöyle ki Hamile bir kadın (5 aylık) oruca niyet etse ve gün içinde henüz rahatsızlanmadığı halde o gün işlerinin yoğun olacağını ve bitkin düşeceğini düşünerek orucunu bozsa kefâret gerekir mi? Fıkıh kitaplarında gerek kendi gerekse karnındaki çocuğun sıhhati hususunda endişeye kapılan hamile kadının oruç tutmasının zorunlu olmadığı belirtilmektedir.[1] Hamile kadın her ne kadar “ben acıkmıyorum, susamıyorum” dese de bebeğinin durumunu kestiremez. Bebek acıkır ama bunu ne konuşarak ne de ağlayarak ifade edebilir. Bunu ancak doktorlar ifade edebilir. Nitekim Kur’ân’da “bilmediğiniz…

Devamını Oku Devamını Oku

Oruçlunun iğne vurulması câiz mi?

Oruçlunun iğne vurulması câiz mi?

Hanefî Mezhebi âlimleri ağız, kulak, burun, makat gibi tabii menfezlerden vücuda alınan şeylerin orucu bozacağı hususunda ittifak ederken karın bölgesine ulaşan yaralar üzerine dökülen sıvı ilaçlar hususunda ihtilaf etmişlerdir. İmam Azam, karna ulaşan yaralar üzerine tedavi maksatlı dökülen sıvının orucu bozacağını ve kazayı gerektireceğini söylerken İmam Ebû Yusûf ve Muhammed bozmayacağını savunmaktadır.[1] Hanefîler vücuda dışardan alınan maddenin orucu bozacağına dair İbn Abbas’ın rivayet ettiği: إنما الوضوء مما خرج وليس مما دخل ، وإنما الفطر مما دخل وليس مما خرج “Abdest,…

Devamını Oku Devamını Oku

Korana’dan ölen ve defnedilen birini sonradan aile mezarlığına nakletmek câiz olur mu? Bu vefat eden kişiye herhangi bir rahatsızlık verir mi?

Korana’dan ölen ve defnedilen birini sonradan aile mezarlığına nakletmek câiz olur mu? Bu vefat eden kişiye herhangi bir rahatsızlık verir mi?

Ölünün defnedildiği kabrinden başka bir yere nakledilmesi hususunda fukaha ihtilaf etmiştir. Hanefî ve Şâfiî mezhebine göre cenazenin zaruret olmaksızın nakledilmesi ölüye bir saygısızlık olacağından ve rahatsızlık vereceğinden dolayı câiz değildir. Fakat cenazenin gasp edilen veya şüf‘a hakkı bulunan araziye defnedilmesi halinde cenazenin nakledilebileceğini söylemişlerdir.[1] [1] Zeylaî, Tebyînü’l-hakâik, 3: 214;  إلَّا أَنْ تَكُونَ الْأَرْضُ مَغْصُوبَةً أَوْ يَأْخُذُهَا شَفِيعٌ

Kadınlar muayyen günlerinde kabir ziyareti yapabilir mi?

Kadınlar muayyen günlerinde kabir ziyareti yapabilir mi?

Hz. Peygamber kabir ziyareti ile ilgili olarak “Ben sizi kabir ziyaretinden önceden nehyetmiştim. Şimdi ziyaret edin, o size ahireti hatırlatır.”[1] buyurmaktadır. Bu hadiste putperestlikten yeni kurtulmuş bir toplumdan kabir ziyaretlerinin nehyedilmesi söz konusudur. Zira cahiliye döneminde insanlar kabirlere giderek kabir ehlinden yardım istiyorlardı. Hz. Peygamber bu ve benzeri şirk sayılabilecek adetlerin terkedilmesi adına kabir ziyaretlerini bir süreliğine yasaklanmıştır. Daha sonra iman esasları iyice yerleşip kök salınca Efendimiz kabir ziyaretini serbest bırakmıştır. Kabir ziyareti genel manada kadın-erkek her kesim için serbest…

Devamını Oku Devamını Oku

Aynı kabre ikinci bir cenaze defnetmek câiz mi?

Aynı kabre ikinci bir cenaze defnetmek câiz mi?

Herhangi bir zaruret durumu söz konusu olmadığı durumlarda aynı kabre iki kişinin konması câiz değildir. Fakat ihtiyaç olması durumunda ölüler arasına toprak, (tahta vb.) bir engel koyulması gerekmektedir.[1] Ölünün cesedi ve kemikleri tamamen çürümüşse başka bir ölü defnedilebilir veya üzerinde ekim veya bina yapılabilir.[2] Kemiğin tamamen çürümesi ise topraktan toprağa değişmektedir. [1] Şeybânî, el-Asl, 1:360;….. وليجعلوا بينهما حاجزا من الصعيد  أرأيت الرجلين هل يدفنان في قبر واحد [2] Zeylaî, Tebyînü’l-hakâik, 1: 246; وَلَوْ بَلِيَ الْمَيِّتُ وَصَارَ تُرَابًا جَازَ دَفْنُ غَيْرِهِ…

Devamını Oku Devamını Oku

Namazda gözleri kapatmanın hükmü nedir?

Namazda gözleri kapatmanın hükmü nedir?

Normalde namazda gözleri kapatmak mekruh görülmüştür.[1] Fakat bazen namaz sırasında etrafımızdaki kişilerin yapmış olduğu hareketler dikkatimizi dağıtabilmektedir. İşte huşuya zarar veren bu ve benzeri hareketlere karşı namaz kılanın tedbir maksatlı gözünü kapatması mekruh sayılmaz. Nitekim normalde namazda ağlamak namazı bozar. Fakat cennet-cehennem gibi dini duygulardan dolayı ağlamak bundan istisna edilmiştir. [1]     Kâsânî, Alâüddîn Ebû Bekr b. Mes‘ûd, el-Kâsânî, Bedâi‘ü’s-sanâ’i‘fî tertîbi’ş-şerâi’ thk. Ali Muhammed Muavviz, (Beyrut: Dâru’l-küttâbi’l-Arabî), 1982, 2: 69.

Mesbûk kişinin imamın selamından sonra yaptığı hatalardan dolayı sehiv secdesi yapması gerekir mi?

Mesbûk kişinin imamın selamından sonra yaptığı hatalardan dolayı sehiv secdesi yapması gerekir mi?

Namaza sonradan yetişen (mesbûk), namazın kaçırdığı kısmını kazâ ederken tek başına namaz kılan kimse sayıldığından sehiv secdesini gerektiren bir durumda sehiv secdesi yapmalıdır. Sehiv secdesini unutması ve selamdan sonra hatırlaması halinde -namazı bozacak bir hareket de yapmadıysa- sehiv secdesini yine de yapar ve namazdan çıkar. Yapmamış olsa da namazı tamamdır. Fakat namazın sevabı azalır. Sehiv secdesini bilerek terk etmesi durumunda da namazı tamdır. Fakat vâcibi kasıtlı terk ettiği için günahkâr olur.