Peçe takmanin hükmü
Peçe Takmanın Hükmü?
Bu konuda âlimleri, peçeyi farz görenler ve görmeyenler şeklinde iki grupta toplamak mümkündür.
a- Peçe takmanın farz olduğu görüşü
Şâfiî ve Hanbelî mezhebine göre kadının tüm bedeni avrettir. Şâfiîler ve Hanbelîler, tedavi, evlilik için eş adayıyla görüşme, mahkeme, alış-veriş gibi zaruri hallerde ellerin ve yüzün açılmasına ruhsat tanımışlardır. Onlar bu konuda “(Resûlüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle”[1] âyeti ile “Kadın örtülmesi gereken
[1] Nûr, 24:30.
Şâfiî ve Hanbelî mezhebine göre kadının tüm bedeni avrettir. Şâfiîler ve Hanbelîler, tedavi, evlilik için eş adayıyla görüşme, mahkeme, alış-veriş gibi zaruri hallerde ellerin ve yüzün açılmasına ruhsat tanımışlardır. Onlar bu konuda “(Resûlüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle”[1] âyeti ile “Kadın örtülmesi gereken avrettir. Dışarı çıktığı zaman şeytan ona gözünü diker.”[2] benzeri hadislerle istidlal ederek kadının tamamının avret olduğunu savunurlar.
[1] Nûr, 24:30.
[2] Tirmizî, “Radâ”, 18; İbn Hibbân, 5599; الْمَرْأَةُ عَوْرَةٌ فَإِذَا خَرَجَتْ اسْتَشْرَفَهَا الشَّيْطَانُ
Kur’ân’da zikri geçen “إِلَّا مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ” “Görünen kısımları müstesna olmak üzere ziynetlerini açığa vurmasınlar.” (Nur, 24/31) âyeti ise sadece namazla ilgili bir hüküm ifade eder.
b- Peçe takmanın mübah olduğu görüşü
Hanefî ve Mâlikî mezhebine göre ise el ve yüz hariç tüm bedeni örtmek farzdır. Fakat fitne durumunda el ve yüzün örtülmesi de farz olur. Ayaklar konusunda ise Hanefî mezhebinde namazda aşık kemiklerinden aşağısının açık olup olmaması hususunda iki görüş söz konusudur. Bazıları bu bölgeden aşağısının açık olabileceğini söylerken diğerleri avret olduğunu belirtir.[1]
[1] Mahmud b. Ahmed, el-Muhîtü’l-Burhânî fî’l-fıkhi’n-Nu’mânî, Beyrut-2003, 1: 318.
Nitekim Hanefilerden Ebû Bekr el-Cessâs, genç kadınların erkeklerin huzuruna çıktıklarında yüzlerini örtmelerini ve iffetli davranmaları gerektiğini belirtir.[1] Kısaca fitne olması halinde kadının el ve yüzünü kapatması âlimlerin ittifakıyla farz olmaktadır. Nitekim bakmanın insanı harama götürdüğü, hadislerde bu durum açıkça ifade edilmektedir. “Gözler zinâ eder, onların zinâsı bakmaktır. Dudaklar zinâ eder, onların zinâsı öpmektir. Eller zinâ eder, onların zinâsı dokunmaktır…”[2]
[1] Ebû Bekir el-Cessâs, Ahkamu’l-Kur’ân, 3: 486.
[2] Buhârî, 6612. Müslim, 2657; اَلْعَيْناَنِ تَزْنِياَنِ وَزِناَهُماَ النَّظَرُ، وَالشَّفَتاَنِ تَزْنِياَنِ وَزِناَهُماَ التَّقْبِيلُ، وَالْيَداَنِ تَزْنِياَنِ وَزِناَهُماَ اللَّمْسُ،
Yine Hz. Peygamber Hz. Ali’ye hitaben söylediği: “Ey Ali, bakışına bakış ekleme. Zira ilk bakış senindir(lehinedir), fakat ikinci bakış aleyhinedir.”[1] şeklindeki rivayet göz zinasını teyid etmektedir. Yine “İhramlı kadın, yüzünü peçe ile örtmesin ve ellerine eldiven giymesin.”[2] mealindeki hadisi şerif normal halde kadının yüzünü ve ellerini örttüğünü ifade etmektedir. İbn Abbâs’dan gelen bir rivayete göre ise “Allâh Teâla mümin kadınlar bir ihtiyaçlarından dolayı dışarı çıktıklarında yüzlerini kapatmalarını ve tek gözlerini açık bırakmalarını emretmiştir.”[3]
[1] Ebû Dâvûd ve Tirmizî; قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- لِعَلِىٍّ « يَا عَلِىُّ لاَ تُتْبِعِ النَّظْرَةَ النَّظْرَةَ فَإِنَّ لَكَ الأُولَى وَلَيْسَتْ لَكَ الآخِرَةُ ».
[2] Buhârî, “Cezau’s-sayd”, 13; وَلَا تَنْتَقِبْ الْمَرْأَةُ الْمُحْرِمَةُ وَلَا تَلْبَسْ الْقُفَّازَيْنِ
[3] İbn Kesir, 6: 482; أمر الله نساء المؤمنين اذا خرجن من بيوتهن في حاجة ان يغطين وجوههن من فوق رؤوسهن بالجلابيب ويبدين عينا واحدة.
Ahmed Naim Buhârî şerhinde şöyle der: Kadınların mecâlis-i hayr ve berekete gidip dua etmeleri, dua edenlerle beraber amin demeleri müstehap ise de genç ve güzel olanlarının böyle yerlere çıkmalarının daha selef zamanında ve tabiin devrinde bile -havf-ı fitneden dolayı- men’i hakkında fetva verilmiştir.[1] Mecmau’l-Enhur‘da ise genç kızların fitneye (nefisle imtihana)[2] düşmemeleri için yüzlerini açmaması gerektiğini, kendi döneminde bunun vâcip hatta toplumdaki aşırı bozulma sebebiyle farz olacağını belirtir.[3] İbn Abidîn ise erkeklerin genç kadının yüzüne şehvetle bakılabileceği korkusundan dolayı yüzünü açmaktan menedilmesi gerektiğini belirtir.[4]
[1] Naim, Ahmed, Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrid-i Sarîh Tercemesi ve Şerhi, Ankara, DİB, 1979.1: 236.
[2] Kur’ân-ı Kerîm’de otuz dört âyette fitne kelimesi, yirmi altı âyette de türevleri geçmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadislerde fitne kelimesi çoğunlukla imtihan, sınama, deneme bazen de şirk, küfür, sapıklık, sapma, azap, işkence gibi manalarda kullanılmaktadır.
[3] Şeyhîzâde Abdurrahman, Mecmaʿu’l-enhur, 1: 81; وفي المنتقى تمنع الشابة عن كشف وجهها لئلا يؤدي إلى الفتنة وفي زماننا المنع واجب بل فرض لغلبة الفساد
[4] İbn Abidîn, Reddü’l-muhtar, 1: 406, تمنع من الكشف لخوف أن يرى الرجال وجهها فتقع الفتنة لأنه مع الكشف قد يقع النظر إليها بشهوة
Emevî ve Abbâsî dönemlerinde, kadınların özellikle sokağa çıkarken peçe taktıkları bilinmektedir. Harîrî’nin (v. 1122) el-Maḳâmât’ı ve Câlînûs’un (ö. 200) Kitâbü’t-Tiryâḳ’ı gibi bazı minyatürlü yazmalarda ve seramikler üzerinde peçe takmış kadın tasvirlerine rastlanması[1] ilk dönem İslâm toplumundaki tesettür anlayışını yansıtması bakımından oldukça önemlidir.
[1] Nebi Bozkurt, “Peçe”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: TDV Yayınları, 2007. 34: 210-212.