İsbâl hükmü
Hocam selamünaleyküm. Bir sorum olacaktı:
İsbâl konusunda mezheplerin çoğu, kibirsiz yapılan isbâli mekruh kabul ediyor. Ancak Ebû Bekir (radıyallahu anh)’ın hadisinden yola çıkarak bazı âlimler şöyle bir değerlendirmede bulunmuş:
Ebû Bekir (r.a.), \”Yâ Resûlallah, benim izarım bazen aşağı sarkıyor ama ben onu düzeltmeye çalışıyorum\” dediğinde, Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), “Sen bunu kibirle yapanlardan değilsin” buyurmuştur. (Buhârî, Kitâbü’l-Libâs, Bâb 5; Hadis No: 5784)
Buna rağmen Ebû Bekir (r.a.), izârının aşağı sarkmasını hoş karşılamamış, sarkan izârı sürekli düzeltmiştir.
Bazı âlimler, buradan hareketle:
► Ebû Bekir gibi kibirsiz birinin bile izârına dikkat etmesi,
► Peygamberimizin “sen kibirle yapmıyorsun” demesi hâlinde bile bu hassasiyetin gösterilmesi,
elbisenin topuk altına inmesinin kibir niyeti olmasa da haram olduğuna işaret eder, şeklinde yorum yapmışlardır.
Siz bu değerlendirmeye katılır mısınız?
Bu bağlamda, niyetle beraber şeklin de önem taşıdığını söylemek isabetli olur mu?
A. Selam
Soruda geçtiği üzere Hz. Peygamber’in (s.a) Hz. Ebu Bekir’e (r.a) “Sen bunu kibirden yapmıyorsun” sözü şahsa özel bir durumdur. Hz. Peygamber’in kişilere özel iltifatları, övgüleri kaynaklarda mevcuttur. Mesela Hz. Huzeyme bin Sâbit’in şahitliğinin iki şahit yerine sayılması bu kabildendir. Buna rağmen Hz. Ebu Bekir’in elbisesinden rahatsız olması takvasındandır. Çünkü burada asıl olan kişinin ne maksatla giydiği değil başkalarının bunu nasıl göründüğü ve nasıl algıladığıdır. Bu yüzden Efendimiz “Sizi töhmete düşürecek durumlardan sakınınız” buyurarak benzer durumlardan sakındırmaktadır.