Borsa haram mı?

Borsa haram mı?

Borsa pek çok mal, hizmet veya menkulün fiziksel olmayan ortamda alınıp satıldığı bir pazardır. Tam adı Menkul Kıymetler Borsası olarak bilinen borsa ismi İtalya’daki Bruges sehrinde yaşamış tefecilikle uğraşan eski bir ailesinden gelmektedir. Tarihi sürecine kısaca bakıldığında borsanın M.Ö ye kadar dayandığı görülmektedir. Başlangıçta belli semtlerde kurulan pazar ve panayırlarda temel gıda maddeleri üzerinden yapılırken sonraları kıymetli madenler ve ticari senetlerin alınıp satılmasıyla devam etmiştir. Avrupa’da ilk borsanın 1487’de başladığı bilinmektedir.[1] Osmanlı’da ise 1873’de “Dersaadet Tahvilat Borsası” adıyla İstanbul’da faaliyetlerine başlamıştır. Osmanlının yıkılış dönemine rastlayan borsa Galata Bankerleri olarak bilinen ve Ermeni, Yahudi ve Rumlardan oluşan azınlıkların tekelindeydi. 1895’de bir banka müdürünün Güney Afrika’da altın madeni bulduğunu dolayısıyla derhal bir şirket kurulması gerektiğine yönelik bir haberin yayılmasıyla insanlar bu şirketin hisse senetlerini almaya başlamışlardır. Fakat sonradan bu haberin asılsız olduğu ortaya çıkınca piyasada büyük bir kriz yaşanmış ve borsa 4 ay kadar kapatılmıştır. Daha sonra balkan ve 1. Dünya savaşlarının başlaması ve Osmanlının dağılmasıyla Osmanlı borsası tarihe karışmıştır. 1926’da bir kararname ile tekrar kurulmuş fakat bu da 1938’de olumsuz sonuç vermiştir. 1981’de Sermaye Piyasası Kanunu’nun çıkarılmasıyla yeni bir döneme başlamıştır.

Bugün borsalarda uygulanagelen işlemlerin bir kısmı haram olmakla birlikte az da olsa helâl olan bazı alış-verişler de söz konusudur. Hazine bonosu, devlet tahvili ve repo gibi işlemler faiz içerdiklerinden dolayı câiz değildir. Fakat İslami usullere göre çalışan şirketlerin hisse senetlerini alıp-satmak fakihlerce câiz görülmektedir. Borsada halka arz edilen hisse senedinin câiz olabilmesi için akde mevzu olan şirketin helâl kazanç sağlaması gerekir. Dolayısıyla banka veya içki fabrikasının hissedarı olmak yahut faizli işlerle uğraşan şirketlerin ortağı olmak câiz değildir.

Meselenin hukuki boyutu bu olmakla birlikte borsanın görünmeyen bir üçüncü boyutunu yani spekülasyon, manipülasyon adı verilen hileleri değerlendirmek gerekmektedir. Zira bu boyut gerek toplumları gerekse fertleri madden ve manen pek çok kriz ve bunalımlara sürüklemektedir.

Özellikle piyasaların canlı olduğu, spekülasyonlarla (yalan haberler) şişirildiği dönemlerde hileyle para kazanma fırsatları artar. Dolayısıyla çabuk para kazanma vaatlerine inanan kurban sayısı da bu oranda çoğalmaktadır. Dünya borsacılık tarihine bakıldığında en büyük krizlerin borsalarda yaşandığı, dalga dalga başka ülke ve piyasaları da etkisine aldığı görülmektedir.[2]

Mesela 23 Ekim 1923’te New York borsasında hisseler değerinin onda birine düşmesi, 1970 petrol krizi, 1980 çürük bonolar piyasası ve 1990’ların teknoloji balonundaki çalkantılı durumlar bunun en bariz örnekleridir. Yine Osmanlıdaki Galata borsasında yapılan manipülasyonların başında uydurma haberler geldiği bilinmektedir. Nitekim 1868 yılı mayıs ayında sultan Abdüllaziz’in öldüğü haberi yayılmış, fakat Havyar Hanı kaynaklı bu bilginin asılsız olduğu ortaya çıktığında hilekârlar çoktan vurgunu vurmuştu.[3] Osmanlıdaki borsa işlemlerinde hava oyunları diye isimlendirilen bir tür bahis ve kumar olarak görülen işlemler birçok maddi ve manevi yıkımlara sebep olan toplumsal olaylardan biriydi. Nitekim o dönemin önemli şahsiyetlerinden Abidin Paşa bunu şöyle tasvir etmektedir: “insan için alemde akçesini, evini, aklını, vücudunu telef edecek konsolid oyunundan daha tahrip edici alet tasavvur edilemez. Şimdiye kadar konsolid oyunlarıyla uğraşanların hallerini gördük ve bugün de aynı esefle görmekteyiz. Nice ocaklar yanmış, nice hanedanlar perişan olmuş, nice hane sahipleri üzüntüden kendini idam edip ciğerparelerini yetim ve fakir bırakmıştır…özetle büyük oyuncular dikkat ederler, halk hangi taraftan giderse onlar öbür taraftan giderler. Böyle olmaz ise kazanamazlar. Halkın güç ve bilgisi az, telaş ve korkusu çok olduğundan, büyük oyuncular istedikleri gibi fiyatları çevirirler.”[4]

Borsalarda cereyan eden hilelerin bir kısmı da borsaya sunulan şirketlerin yöneticileri tarafından ortaya konulmaktadır. Şöyle ki yöneticiler şirketin hisse senetlerini bedelsiz olarak alırlar ve karlarının yüksek olduğuna dair yalan haberleri medya yoluyla yayarlar, bunu gören saf insanlar yüksek meblağdan bu hisseleri satın alır. Fakat bir süre sonra balon sönünce hisseler taban yapmış olarak ellerinde kalır.[5]

Kısacası borsada hisse senetlerinin alış-verişi câiz olmakla birlikte çoğu kez yalan ve hilelerle piyasaya yapılan haksız müdahaleler sebebiyle pek çok haram fiil karışmaktadır. Halbuki Hz. Peygamberin “Birbirinizi kıskanmayınız, birbirinizin aleyhine alışverişi kızıştırmayınız…[6] şeklindeki uyarıları bu hileli satışları tamamen haram kılmaktadır.

Ayrıca borsa ile uğraşanlar bunu normal ticari işlemler gibi takip etmemektedirler. Hatta bazıları borsayı gece gündüz takip ederek adeta meftun hale gelmektedirler. Kısa zamanda çok para kazanma tutkusu kumar oynayanlardaki tutkuyla benzerlik arz etmesi ve “borsada oynamak” tabirinin sıkça kullanılması bu gerçeği yansıtması bakımından manidardır. Dolayısıyla kaybedenlerinin kazananlarından fazla olduğu, yuvası dağılanların ve intihar[7] edenlerinin çokça görüldüğü bu pazardan şiddetle uzak durulmalıdır.

[1]  Karslı, Muharrem, İslam Açısından Borsa, (İstanbul: Ensar Yayınları, 1994), s. 24 vd.

[2]  Muharrem Karslı, İslam Açısından Borsa, (İstanbul: Ensar Yayınları, 1994), s. 25.

[3]  Uğur, Ahmet, Osmanlıda Menkul Kıymetler Borsası, (Ankara: Akademisyen Kitabevi, 2018), s. 110

[4]  Abidin Paşa, Hava Oyunları, Haz. Celalî Yılmaz, (İstanbul: Scala Yay.  2011), s. 82, 89.

[5]  Bulutoğlu, Kenan, Tepeden Dibe Borsalar, (İstanbul: Yky, 2003), s. 163, 167.

[6]  Buhârî, “Edep”, 58; Müslim, “Nikah”, 6.

[7]  https://www.haberler.com/guncel/emlakci-10-milyon-tl-kaybettigi-iddiasiyla-intihar-etti-16649938-haberi/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir