Sigaranın hükmü nedir?
Sigara, tütün yaprağından elde edilen ve içeriğinde büyük oranda nikotin bulunduran keyif verici ve bağımlılık yapan bir bitkidir. İlk defa Amerika yerlilerince kullanıldığı daha sonra da Avrupa (1506) ve İslam âlemine (1600) intikal ettiği bilinmektedir. Bu nedenle erken dönem fakihlerden bu hususta herhangi bir fetva nakledilmemiştir. Sonraki dönem fakihler ise ihtilaf etmişlerdir. Bu konudaki görüşleri mubah, tenzihen mekruh, tahrimen mekruh ve haram olmak üzere dört görüşte özetlemek mümkündür. Birinci görüşü savunanlar sigara hakkında menedici herhangi bir sarih nas bulunmadığını ileri sürerek mubah olduğu ile hükmetmektedirler. Mesela Osmanlıda Genç Osman (1621) ve IV. Murat (1631) dönemlerinde yasaklanmasına rağmen şeyhülislâm Bahâî Mehmet Efendi (v.1654) tütünün mubah olduğu yönünde fetva verenlerdendir.[1] Yine Altıparmak Mehmed Efendi (v. 1623)[2] ve Abdülganî b. İsmâîl en-Nâblusî de (v. 1731) bu görüşü savunmuşlardır.[3]
İbn Âbidîn Muhammed Emîn (v. 1836) ve Leknevî[4] (v. 1886) gibi bazı zevat ise tenzihen mekruh olduğunu söylerken Konyalı Ebû Saîd el-Hâdimî (v. 1176/1762) gibi alimler tahrimen mekruh olduğu ile hükmetmişlerdir. Ayrıca mekruh olduğunu söyleyenlerin bir kısmının zararı tespit edildiği takdirde haram olacağını belirttiğini de hatırlatmak gerekir.[5] Özellikle Osmanlı toplumunda mubah veya mekruh görüşünü savunan alimlerin o dönemde Avrupa’da tütünün kanser ve soğuk algınlığı başta olmak üzere otuz altı hastalığa faydalı olduğunu yazan İspanyol hekim Nicolás Monardes[6] (1571) ve benzeri Batılı botanikçilerin çalışmalarından etkilenmiş olabileceklerini söylemek mümkündür. Fakat zamanla uzun süre kullananlarda zararları ortaya çıkınca sigara da yasaklanmaya başlamıştır.
Haram görüşünü savunanlara göre ilk Peygamber Hz. Âdem’den son Peygamber Hz. Muhammed’e (s.a) kadar tüm hak dinler malı, canı, nesli, aklı ve dini korumayı esas edinmişlerdir. Dolayısıyla bunlara zarar veren tüm eylem ve söylemler yasaklanmıştır. Sigara zikri geçen ve korunması gereken beş şeyden özellikle mal, can ve kısmen de akıl emanetine zarar verdiğinden dolayı kullanılması câiz olmayan bir illettir.
Sigara insanın tükettiği bir gıda olmadığı gibi aktif içici olarak kendisine, pasif içici olan çevresindekilere pek çok zararı söz konusudur. Araştırmalar sigara içerisinde özellikle kanser yapıcı madde olarak bilinen zift ve katran, kanın oksijenini düşüren karbonmonoksit, fare zehiri yapımında kullanılan arsenik başta olmak üzere dört binden fazla zararlı maddenin bulunduğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla sigara vücuda bu kadar zararı olması hasebiyle “habis” bir maddedir. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm “Peygamber onlara iyi ve temiz şeyleri helâl, kötü pis şeyleri haram kılar.”[7] ifadesiyle hakkında nas bulunmayan sigara ve benzeri habis maddeleri haram kılmaktadır. Nitekim sağlık bilimcileri sigaranın öncelikle kalp ve damar hastalıklarına neden olduğu[8], akciğerler başta olmak üzere solunum[9] ve sindirim sistemini tahrip ettiği, ruh sağlığını hatta cinsel hayatı[10]olumsuz etkilediği[11] buna ilaveten sosyo-ekonomik[12] pek çok zararlarının bulunduğunu ortaya koymaktadırlar.
Sigara kişinin kazancını israf etmesi cihetiyle de haramdır. Sigaranın haram olmasına hiçbir delil olmasa dahi bu sebep onun haramlığı için yeterlidir. Zira Allah Teala “Yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.”[13], “Saçıp savurma! çünkü saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.”[14] buyurmaktadır. Ayrıca “Hz. Peygamber (s.a) malın boşa harcanmasını yasaklamıştır.”[15] benzeri rivayetler sigaranın israf olması cihetiyle haram olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Hayrettin Karaman sigaranın zarar, israf ve nafaka yükümlülüklerinden herhangi birinin ihlal edildiği durum ve zamanda sigaranın haram olacağını bunların gerçekleşmediği durumlarda mekruh olacağını söylemektedir.[16] Hâlbuki zarar ve nafaka yükümlülüğü konusunda problem olmadığı düşünülse dahi sigara zengin-fakir ayırt edilmeksizin her halükârda israf olması yönüyle haramdır.
Nitekim Dünya Sağlık Örgütü 1982’de 31 Mayıs’ı Dünya Tütüne Hayır Günü ilan ederek zararını tescillemiştir. Buna rağmen Din İşleri Yüksek Kurulu’nun yaklaşık 40 yıl sonra “haram” hükmünü verebilmiş olması oldukça manidardır.[17] Aslında bu durum bize kapitalist sermayenin resmi dini kurumlar üzerinde ne derece etkin bir güç olduğunu da göstermektedir.
Zikredilen tüm bu bedeni ve maddi zararlara ilaveten sigara içenin gerek dumanı gerekse kokusu diğer insanlara zarar vermektedir. Bu da bir kul hakkı olarak karşımıza çıkmaktadır. Hâlbuki Efendimiz (s.a) “Müslüman, dilinden ve elinden (diğer) Müslümanların (emin ve) selâmette bulunduğu kimsedir.”[18] buyurmaktadır.
[1] İpşirli, Mehmet, “Bahâî Mehmet Efendi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: TDV Yayınları, 1991, 4: 464.
[2] Özen, Şükrü, “Tütün”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, 42: 5-9, İstanbul: TDV Yayınları, 2012.
[3] Özel, Ahmet, “Nâblusî, Abdülganî b. İsmâîl”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: TDV Yayınları, 2006. 32: 268-270
[4] Leknevî, Tervîḥu’l-cinân, s. 334, Leknevî, Zecrü erbâbi’r-reyyân ʿan şürbi’d-duḫân, (Cize: Dârü’s-Sâlih, 2013), s. 397.
[5] Gönenç, Halil, Sigara ve İnsan Sağlığı, (İstanbul: İsav Yayınları, 1993), s. 57.
[6] Özen, Şükrü, “Tütün”, 42/5-9.
[7] Araf, 7/157; وَيُحِلُّ لَهُمُ الطَّيِّبَاتِ وَيُحَرِّمُ عَلَيْهِمُ الْخَبَٓائِثَ
[8] Erhan, Nail, Sigara ve İnsan Sağlığı, (İstanbul: İsav Yayınları, 1993), s. 7-11.
[9] Yediyıldız, Şenol, Sigara ve İnsan Sağlığı, (İstanbul: İsav Yayınları, 1993), s. 13-19.
[10] Ataseven, Âsaf, Sigara ve İnsan Sağlığı, (İstanbul: İsav Yayınları, 1993), s. 25-30.
[11] Sezerlioğlu, Hasan, Sigara ve İnsan Sağlığı, (İstanbul: İsav Yayınları, 1993), s. 31-33
[12] Çıkmaz, Mustafa, Sigara ve İnsan Sağlığı, (İstanbul: İsav Yayınları, 1993), s. 35-40.
[13] Araf, 7/31;
[14] İsrâ, 27; اِنَّ الْمُبَذِّر۪ينَ كَانُٓوا اِخْوَانَ الشَّيَاط۪ينِۜ وَكَانَ الشَّيْطَانُ لِرَبِّه۪ كَفُورًا
[15] Buhârî, “Zekât”, 18; نهى النبي عن اضاعة المال
[16] Karaman, Hayrettin, Günlük Hayatımızda Helâller ve Haramlar, Nesil Yay, 1995, s. 52
[17] https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/Karar/38295/sigara-icmenin-dini-hukmu-nedir
[18] Buhârî, “Îmân” 4, 5, “Rikâk”, 26; Müslim, “Îman”, 64-65.